Maskeye dikkat

ÇOK değil, bundan sadece üç yıl önce sarf malzemeleri üreten bir şirketin dış ticaret müdürü çaresizce şu bilgiyi vermişti: “Bütün Avrupa’dan bize maske talebi geliyor, üretim yetmiyor. Araya hatırlı kişiler konuluyor. Kapasite artırmamız şart.”

Ve o kapasite çok hızlı arttı. Maske gibi birinci basamak tıbbi cihaz ürünlerde Çin’le başa çıkamayan ve geri planda duran Türkiye, bir anda maske yatırımını artırdı. Hammadde fiyatları hızla arttı. Sevkiyat problemi baş gösterince Türkiye Avrupa’nın ana tedarik zincirinde tekrar yıldız oldu. Maske makinesi bulan küpü bulmuş gibi sevindi. Normalde 20 bin dolara satılan o makineler 100 bin gibi paralar ödenerek uçaklarla Türkiye’ye getirildi.

COVID-19 hızla yayılıyor ve can alıyordu. Maske üretmek bir memleket meselesi haline gelmişti. İhracatına sınır konuldu, çünkü içerde bize de lazımdı. Seferberlik vardı; çorapçı da maske üretti beyaz eşyacı da. Ve 2019’da 1.8 milyon dolar olan maske ihracatı 2020’de tam 123 kat artarak 216.6 milyon dolara çıktı.

Cengiz Balçık

50 MİLYON DOLARLIK YATIRIM

Yaklaşık iki yıldır maske hayatımızda yok. Ama bu kış hastalıklar soru işaretlerini artırdı. Havaların soğumasıyla birlikte sağlık örgütlerinden salgının yeniden güçlendiği yönünde haberler geldi. Havada dolaşan üçlü bir virüs olduğu, aralarında COVID-19’un da etkin şekilde dolaştığı, buna başka virüslerin de eklenerek hastaneye yatışları, hatta bu yüzden yoğun bakım odalarında doluluk oranlarının yüzde 80’lere dayandığı belirtildi. 2023’ün aynı aylarına göre ciddi bir artış var. Sağlık Bakanlığı da vatandaşları bu ‘kokteyl virüs’e karşı dikkatli olmaları yönünde uyardı. Uçakta, metroda, AVM’de yeniden maske görür olduk. Bu kez hazırlıklıyız derken tıbbi cihaz üreticileri durumun hiç de öyle olmadığını belirtti.

2.6 MİLYAR ADET MASKE STOKTA

Hürriyet’e konuşan İstanbul Ticaret Odası İlaç ve Tıbbi Cihaz Meslek Komitesi Başkanı Cengiz Balçık, büyük maske üreticilerinin uzun süredir üretimi durdurduğunu hatta maske makinelerini elden çıkardığını söyledi. Cengiz, “Pandeminin akut döneminde yaklaşık 50 milyon dolarlık maske makinesi alımı yapıldı. Herkes kalitesine dikkat etmeksizin üretim yaptı. Çok iyi satışlar oldu, ihracat patladı. Bu yatırımı sektör geri aldı elbette” dedi. Cengiz Balçık’ın verdiği bilgilere göre, yaklaşık bir yıldır üreticiler maske satışı yapamıyor. Balçık bu gelinen tabloyu şöyle anlattı: “Yaklaşık bir yıldır ne yurtiçinden ne de yurtdışından talep var. Üretilen maskeler elde kaldı. Şu anda piyasada 2.6 milyar adet maske stokta bekliyor. Ben de büyük üreticilerdendim, üretmiyorum. 100 bin dolarlarla alınan maske makineleri 4-6 bin dolar arasında parayla elden çıkarıldı. Bazıları depoya koydu ama piyasanın çoğu makinesini sattı.”

PLANLAMA YAPILMALI

Peki neden? Balçık’ın yanıtı basit bir iktisat konusu: “Talep düştü. Plansız arz, piyasada fiyatları düşürdü. Pandemi döneminde kur düşük olduğu halde 3 TL’ye satılan bir maskenin fiyatı şu anda maksimum 75 kuruş. Bu fiyatlarla kazanmak mümkün değil. Onun yerine tıbbi örtü üretimine geçildi. Bunlara yer açmak için de maske makineleri elden çıkarıldı. Türkiye bir anda ayda 250 milyon adet maske üretmeye başlamıştı. Enjektörde de aynı durumu yaşıyoruz. Dünyanın en büyük enjektör üreticisi olduk, fiyatlar çok düştü. Yeniden bir pandemi olsa bu kez de elden çıkarılan makineler aynı fiyatla geri alınamayacak. Stratejik planlama sektör ve kamu tarafından devreye alınmalı.”

‘MASKE ALIRKEN BARKODUNA BAKIN’

Cengiz Balçık’ın verdiği bilgilere göre stokta kalan maskelerin büyük bölümü belli kalitenin altında. Peki neye dikkat etmeli? Balçık, “Tıbbi maske üç katlı olmalı. Her kumaştan yapılmamalı. Yoksa tam tersine hasta eder. Çok güzel bir sistem var. Devlet tıbbi cihaza barkod sistemiyle takip edilebilirlik getirdi. Barkodu okutunca üreticisi kim, ruhsatı, belgeleri hepsi ortaya çıkıyor. Tüketicilerin buna dikkat ederek maske almalarını öneririm” diye yanıtladı.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir